Türkiye’nin En Çok İhracat Yaptığı Ülkeler ve 2025’in İhracat Stratejisi

21 Ekim 2025

Türkiye son yıllarda ihracatta istikrarlı bir yükseliş trendi yakaladı. Pandemi sonrasında değişen küresel tedarik zincirleri, Türkiye’yi hem Avrupa’nın güvenilir üretim ortağı hem de yeni pazarların tedarik merkezi haline getirdi.

Bugün toplam ihracatın yaklaşık yarısı hâlâ Avrupa Birliği’ne yapılıyor. Ancak tablo artık çok kutuplu: Orta Doğu, Kuzey Afrika ve Amerika pazarı, Türk ihracatçısı için giderek daha fazla fırsat sunuyor.

2023’te 255 milyar dolar olan ihracat, 2024’te 261,78 milyar dolara yükseldi. Bu artış, Türkiye’nin sadece üretim değil, marka ve teknoloji ihracatında da güçlendiğini gösteriyor.

Türkiye’nin En Çok İhracat Yaptığı Ülkeler (2023 Verileri)

Aşağıdaki tablo, Türkiye’nin mal ihracatında öne çıkan ilk 10 ülkeyi gösteriyor:

Ülke İhracattaki Pay Yaklaşık Değer (2023)
Almanya %8,24 21 milyar USD
ABD %5,82 14,8 milyar USD
Irak %4,99 12,7 milyar USD
Birleşik Krallık %4,87 12,4 milyar USD
İtalya %4,84 12,3 milyar USD
Rusya %4,26 10,9 milyar USD
Fransa %4,02 10,2 milyar USD
İspanya %3,82 9,78 milyar USD
BAE %3,35 8,57 milyar USD
Hollanda %3,07 7,85 milyar USD

Almanya, Türkiye’nin yıllardır bir numaralı ticaret ortağı. Otomotiv, makine, tekstil ve kimya ihracatında Türkiye bu pazarda güçlü bir konumda.

ABD, son yıllarda en hızlı büyüyen pazar oldu. ABD gümrük tarifelerinden çok fazla etkilenen ülkeler arasında olmamak bir avantaj.

Irak ve Birleşik Arap Emirlikleri gibi bölgelerde ise lojistik yakınlık avantajı Türk firmalarına hız kazandırıyor.

Kaynak: https://www.trademap.org/Country_SelProductCountry_TS.aspx

En Çok İhraç Edilen Ürün Grupları

İhracat yalnızca hangi ülkeye yaptığınızla değil, ne ihraç ettiğinizle de şekillenir.
2023 verilerine göre Türkiye’nin ihracatında öne çıkan sektörler şöyle:

  • Motorlu taşıtlar ve yedek parçalar: %12
  • Makine ve mekanik cihazlar: %9,9
  • Mineral yakıtlar ve yağlar: %6,4
  • Elektrikli cihazlar ve ölçüm ekipmanları: %6
  • Kıymetli taşlar ve metallik ürünler: %5,3
  • Hazır giyim, demir-çelik, plastik ürünleri: ilk 10’da

Bu tablo, Türkiye’nin hem sanayi hem de katma değerli ürünlerde rekabetçi bir üretici konumuna geldiğini açıkça gösteriyor.

Kaynak: https://trendeconomy.com/data/h2/Turkey/TOTAL

Stratejik Vizyon: Hacim Değil, Değer Odaklı İhracat

Türkiye ihracatta artık sürdürülebilirlik ve marka değeri dönemine giriyor. Küresel pazarda fark yaratmak, sadece ürün satmakla değil; hikâye, kalite ve güven satmakla mümkün.

Örneğin, Almanya’ya otomotiv yan sanayi ürünü ihraç etmek bir başarıdır.
Ama aynı ürünü “Türk mühendisliği” vurgusuyla, kalite sertifikaları ve satış sonrası hizmetiyle birlikte sunmak, artık sizi markalaştırır.

Stratejik Öneriler

  1. Pazar Payı Değil, Pazar Konumu Yönetimi
    Hedef pazarda sadece bulunmak değil, fark edilmek önemlidir.
  2. Destekleri Harcama Kalemi Değil, Dönüşüm Aracı Olarak Görmek
    Teşvikleri, satışa dönüşen bir sistemin parçası haline getirin.
  3. Dijital Ticaret Kanallarına Yatırım Yapmak
    B2B platformlar, e-ihracat altyapısı ve dijital tanıtım stratejileri artık olmazsa olmaz.
  4. Ürün Değil, Hizmet ve Sistem İhracatı
    Müşteriyle entegre çalışan, bakım ve danışmanlık içeren çözümler, uzun vadeli başarı sağlar.
  5. Stratejik Yönetim Birimi Kurmak
    Teşvik başvuruları yalnızca mali işler konusu değildir; pazarlama, strateji ve ekonomi ekiplerinin ortak planlaması gerekir.

İhracatı Artıran ve Maliyeti Düşüren Etkenler

İhracatta başarı yalnızca üretim gücüyle değil, doğru destekleri doğru zamanda kullanmakla da yakından ilgilidir. Türkiye’de ihracat yapan şirketlerin arkasında güçlü bir teşvik altyapısı bulunuyor. Ticaret Bakanlığı, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, KOSGEB, Eximbank ve Kalkınma Ajansları tarafından sunulan bu programlar yalnızca maliyetleri düşürmekle kalmaz; doğru stratejiyle kullanıldığında firmayı bir üst lige taşıyan dönüşüm araçlarına dönüşür. Bu programlardan bazıları ise şunlardır;

Turquality ve Marka Destekleri – Markalaşmanın Devlet Destekli Yolu

Turquality yalnızca bir teşvik programı değil, tam anlamıyla bir kurumsal dönüşüm modelidir. Global marka olma yolunda firmalara yönetim kalitesi, prestij ve sürdürülebilir büyüme kazandırır. Ancak sırf mali destek almak için değil; markalaşma stratejisini güçlendirmek amacıyla kullanılmalıdır.

Yurt Dışı Birim ve Tanıtım Destekleri – Görünürlükten Satışa

Ticaret Bakanlığı’nın ofis, mağaza, depo, fuar ve reklam destekleri, firmalara yurt dışı pazarda görünürlük kazandırır. Ama asıl fark, bu desteklerin satış sürecine entegre edilmesiyle ortaya çıkar. Bir fuar desteği, yalnızca stand kurmak için değil; müşteri verisini CRM sistemine aktarıp ilişkileri yönetmek için kullanılmalıdır.

Eximbank Kredileri ve Sigorta – Güvenli Finansman Modeli

Eximbank yalnızca kredi değil, aynı zamanda ticari güvenlik mekanizmasıdır.
Özellikle Afrika ve Orta Doğu gibi pazarlarda alacak sigortası, firmaları ödeme risklerine karşı korur. Doğru kullanıldığında nakit akışını düzenler, pazardaki güveni artırır.

KOSGEB Kapasite Geliştirme Destekleri – Dijitalleşme ve Verimlilik

KOSGEB’in “Küresel Rekabetçilik” ve “Kapasite Geliştirme” destekleri, küçük ve orta ölçekli firmalar için büyük fırsatlar sunar. ERP sistemlerinden dijital pazarlama yazılımlarına kadar birçok altyapı yatırımı destek kapsamındadır. Bu destekler, makine alımıyla sınırlı bir teşvik değil, kurumsal kapasiteyi güçlendiren bir yatırımdır.
Ayrıca işletmeler, Dijital Dönüşüm Destek Programı ile süreçlerini otomasyona taşıyarak verimliliği artırabilir, veri analitiği ve yapay zekâ tabanlı çözümleri iş süreçlerine entegre edebilir.

Dahilde İşleme İzni – Girdi Maliyetlerini Azaltan Güçlü Araç

İhracata konu edilen ürünlerin üretiminde kullanılan ithal girdilerdeki KDV ve ek gümrük vergisi gibi mali yükümlülükler, Dahilde İşleme İzin Belgesi kapsamında sağlanan muafiyetlerle ortadan kaldırılabiliyor. Bu sistem, özellikle ham madde ve yarı mamul ithalatına dayalı sektörlerde ihracatçının rekabet gücünü ciddi şekilde artırıyor.
Doğru kullanıldığında, üretim maliyetlerini düşürerek hem fiyat avantajı sağlar hem de firmaların küresel pazarda daha güçlü tekliflerle yer almasına imkân tanır.

UR-GE Projeleri – Rekabeti Ortak Güce Dönüştürmek

UR-GE projeleri, firmaları aynı çatı altında birleştirerek kümelenme kültürü oluşturur.
Eğitim, pazar araştırması ve alım heyetleri gibi modüllerle işletmelerin “ihracat kaslarını” güçlendirir. Burada kritik nokta, sadece katılmak değil, öğrenilen her şeyi şirkete entegre etmektir.

Sonuç: Hedef Ülkede Var Olmak Değil, Fark Edilmek

Türkiye artık yalnızca rekabet eden değil, oyun kuran bir ihracat ülkesi olma eşiğinde.
Bu dönüşüm, yalnızca devlet politikalarıyla değil, vizyon sahibi firmalarla gerçekleşecek.

Hedef ülkede var olmak değil, hedef ülkede fark edilmek.

Bu bakış açısını benimseyen şirketler, yalnızca ürün satan değil, değer yaratan markalar haline gelecek.
Apsis Danışmanlık olarak biz de tam bu noktada devreye giriyoruz:
Firmaların ihracat yolculuğundaki, doğru stratejilerini doğru desteklerle güçlendirmek için buradayız.


Sıkça Sorulan Sorular

➡️ İhracat destek başvuruları nereye yapılır?
Tüm başvurular, Ticaret Bakanlığı’nın Destek Yönetim Sistemi (DYS) üzerinden yapılır. Belgeler elektronik olarak yüklenir ve süreç tamamen dijital yürütülür.

➡️Başvurular için süre kısıtlaması var mı?
Harcama belgesi tarihinden itibaren en geç 6 ay içinde DYS üzerinden başvuru yapılmalıdır. Bazı desteklerde (örneğin fuar desteği) bu süre 3 aya kadar kısalabilir.

➡️Eksik belge olursa süreç nasıl işler?
Eksiklik tespit edilirse, firma 3 ay içinde DYS üzerinden tamamlamalıdır. Bu süre içinde tamamlanmayan başvurular mevcut belgelerle sonuçlandırılır.

➡️Vergi veya SGK borcu olan firmalar destek alabilir mi?
Hayır. Destek ödemesi öncesinde borç sorgulaması yapılır. Vadesi geçmiş borç varsa, destek tutarı önce borçlara mahsup edilir.

➡️Yurt dışında düzenlenen belgeler nasıl onaylanır?
Fatura veya sözleşme gibi belgeler, ilgili ülkenin Ticaret Müşaviri/Ataşesi tarafından onaylanmalıdır.

➡️Pazara giriş ve ruhsatlandırma destekleri neleri kapsar?
Yurt dışı pazarlarda satış için zorunlu sertifika, kalite, test ve ruhsatlandırma giderleri %50 oranında desteklenir. Özellikle medikal, kimya, gıda ve kozmetik sektörlerinde önemlidir.

➡️Şirketlerin yurt dışı tanıtım giderleri hangi oran ve limitlerle desteklenir?
Türkiye’de üretilen ürünlerle ilgili yurt dışı tanıtım ve pazarlama giderleri %50 oranında desteklenir. Bakanlık tarafından belirlenen hedef ülkelerde ise oran %70’e çıkar.

➡️Tanıtım desteği kapsamında hangi faaliyetler desteklenmektedir?
Reklam, tanıtım ve pazarlama faaliyetleri geniş bir kapsamda desteklenir.
Bunlar arasında şunlar yer alır:
TV / Radyo: Reklamlar ve sponsorluklar.
İnternet / Sosyal Medya: Sosyal medya reklamları, dijital kataloglar, web sitesi ve e-ticaret altyapısı.
Basılı / Dış Mekan: Afiş, broşür, dergi, billboard, pano, tabela reklamları.
Özel Giderler: Zincir market raflarına giriş için yapılan listeleme bedelleri, promosyon malzemeleri.

➡️Birim kira desteği hangi oran ve limitlerle sağlanır?
Türkiye’de üretilen ürünlerin pazarlandığı yurt dışı birimlerin (ofis, depo, mağaza, showroom vb.) kira giderleri ile paylaşımlı ofis üyelik giderleri, her bir birim başına yıllık 2.000.000 TL’ye kadar %50 oranında desteklenir.

➡️Kira desteğinden yararlanma süresi ve birim sayısı limiti nedir?
Şirketler, her bir ülke için kira desteğinden en fazla 4 yıl yararlanabilir.
Bir firma en fazla 25 birim için destek alabilir. 4 yıllık destek süresi, ülkedeki ilk birimin ilk destek ödemesine esas kira dönemiyle başlar.

➡️Hangi tür birimler kira desteği kapsamındadır?
Mağaza, depo, ofis/paylaşımlı ofis, showroom, sergi salonu, ürün teşhir alanı, kiosk, stant ve üzerine bina yapılmak üzere kiralanan arsalar bu kapsamda değerlendirilir.

➡️Kira desteğinden yararlanmak için şirketin sağlaması gereken şartlar nelerdir?
Desteklenen birimlerde Türkiye’de üretilen ürünlerin pazarlanması gerekir. Kiraya veren ile kiracı ilişkili kişi olmamalıdır ve yer konut olarak kullanılmamalıdır. Şirketin, başvuru tarihinden en az 1 yıl önce kurulmuş olması gerekir. Yabancı markaların yurt içinde fason üretilen veya ilk tescili yurt dışında yapılan ürünleri kapsam dışıdır.

➡️TURQUALITY® ve Marka Destekleri arasındaki fark nedir?
Marka Destek Programı, markalaşmanın ilk aşamasıdır, TURQUALITY® ise global marka olma sürecini kapsar. Her ikisi de %50 oranında destek sağlar, ancak TURQUALITY® daha kapsamlıdır.

➡️Küresel Tedarik Zinciri (KTZ) desteği kimleri kapsar?
Küresel firmalara parça tedarik eden üreticiler yararlanabilir.
Makine, yazılım, eğitim ve test giderleri %50 oranında, 2025 yılında 57 milyon TL’ye kadar desteklenir.

➡️Yeşil Mutabakata Uyum Projesi Desteği nedir?
Şirketlerin sürdürülebilirlik ve çevresel uyum süreçlerine yönelik danışmanlık giderleri %50 oranında, 2025 yılında 13,6 milyon TL’ye kadar desteklenir.